Pazar, Mayıs 22, 2016

Bana ihtiyaç kalmamış

Behlül Dana Hazretleri, Harun Reşit’ten bir görev ister. Harun Reşit, ona çarşı-pazar ağalığını (denetimini) verir.

Behlül, hemen işe koyulur. İlk önce bir fırını denetler. Ekmekleri tartar, bütün ekmeklerin gramajı eksik çıkar.

Fırın sahibine sorar: “Durumun nasıl, geçinebiliyor musun?”

Fırıncı, bir dokun, bin ah işit, cinsinden. Sıkıntılarını anlatmaya başlar, bir türlü geçinemiyor, iki yakası bir araya gelmiyormuş…

Behlül bir şey demeden fırından ayrılır. Bir başka fırına geçer. Orada da ekmekleri tartar, bütün ekmeklerin gramajı ya tamam ya da bir miktar fazla. Fırıncıya sorar, “Geçimin nasıl, hâlinden memnun musun?”

Hamd olsun her şey yolunda, der fırıncı. Güzel güzel geçinip gidiyoruz.

Behlül başka bir yere uğramadan Harun Reşit’e gider ve ondan yeni bir görev ister.

Padişah, “Ne çabuk bıktın verdiğimiz görevden.” diye sorar.

Behlül izah eder: Efendim, çarşı pazar kendi ağalığını kurmuş, herkes kendi yolunu kendisi seçmiş, seçtiği yola göre de cezasını, mükâfatını görüyor. Bana ihtiyaç kalmamış.

Yorum Gönder

Whatsapp Button works on Mobile Device only

Start typing and press Enter to search